trip advisor


Kavgamız uzun sürdü. Hatta galiba kavgalarımız uzun sürüyor. Nası oldu anlamadım, konu birden "bu ilişki nereye gidiyor"a geldi! Şimdi nası açıklarsın? Yaya biraz insan gibi, hemen alınıyor. Ona "köpekler poligamdır" desem önce poligam ne diyecek. hadi bi parti onu anlattım, ardı arkası gelmeyen bir "neden?", "nasıl?", "niçin?", "niye?" falan derken bi 5 sene daha yaşlanıcam... Çözüm olarak, soruyu duymazdan gelip Yaya'yı ayıplar bi ifadeyle burnumu yastığa gömdüm. Trip atmada bir dünya markasıyım, haberi yok...

First kiss derler ya, ondan









Canım cicim aylarımız uzun sürdü. İlk kez böyle bişi yaşıyorum. Geçende film izliyoruz... Hop, öpüştük! Bu sefer istekli Yaya'ydı. Kıramadım... Hoşuma da gitti.
















İlk kavgamızı da ettik bi ara. Konu tabi ki toptu.

Bişi oldu...


Valla oldu... Her gece olduğu gibi dün gece de, yatakta annemle babama maksimum yer bırakmak üzere yatağın ortasına yattım. Bu sırada Yaya annemin koynundaydı (benim sinirler gerim gerim tabi).

Neyse... İlerleyen saatlerde tüylerime yumuşak bi şey değdi... Hoşuma gitti... Şöyle bi göz ucuyla bakiyim dediğim sırada aşık oldum!!

Yaya'ya hiç o gözle bakmamıştım.

Anın heyecanıyla sarılmak istediğim sırada annem de şok geçirerek bu fotoğrafı çekmiş.

Bu gece de Yaya'la ilk gecemiz olarak tarihe geçti.

Galiba biraz gıcık oluyorum






Yaya iyi hoş da, ilgi kaydı. Benimle oynayan yok. Anca iki ağlarsam, kafam okşanıyor, "ay canım" falan, sonra hemen Yaya! Hale bakın! Ben nerdeyim burda?!

Hakkını vereyim



Cici annemle tanışmanızı isterim.
Kendisinin İstanbul beyefendiliğim üzerinde emeği çok.

Biraz olgunluk lütfen





Bu Pele. Kadim dostum. Şimdiye kadar iki dakika yerinde durduğu görülmedi. Zıt karakterlere sahip olsak da beraber denize girip kumlarda yuvarlanmaya bayılıyoruz.









Neyse... Konumuza dönersek; Pele, eve hızlı bi giriş yaptı ve Yaya'nın ilk misafiri olarak tarihe geçti (bizim dünyamızda tarihe geçmek bayaa kolay). Kutu kadar evin içinde dört dönüp durdular.
















Benim -tabi ki- işim olmaz.

Fena kız değil aslında...



Evet biraz huzurum kaçmış olabilir ama kız serpildikçe güzelleşiyo... Sübyancıyım sanılmasın, hanfendinin bu fotoğrafı fena değil diye koyayım dedim. Ne var ki?

Bi huzur, bişi...





Kız hızla büyüyo. Gözü mütemadiyen benim üstümde.







Daha konuşmaya başlamadı. Kendi kendine bırbırlanıp duruyo. Geveze bişi olup çıkarsa işimiz zor.

Öngörülerime güvenim tam



Bu kız büyüyünce başımıza bela olacak gibi... Evi sürekli dağıttığı yetmiyomuş gibi kaçtıkça üstüme gelmesi... Bilemiyorum....











Biraz sıkılmaya başladım...

Geldi...




Ve fırtına geldi. Adını Yaya koydular. İlk performansı bu... Bana bulaşmasın da ne yaparsa yapsın!

Bu aralar




Biraz işkilliyim... Fırtına öncesi sessizlik gibi... Hayırlısı diyim, ne diyim...

Gözlem iyi bi şey




Totoyu kaldırıp oynamak pek bana göre değil. Kendime ortam içinde en uygun yeri seçip gözlem yapmaya çalışıyorum. İlerde anılarımı kitap haline getirmeyi de düşünüyorum. Bulunduğu yerde deli danalar gibi oynayan köpekleri anlayamam mümkün değil. Çok yersiz...

Kral benim


Bilen bilir, Anadolu Yakası'ndaki Caddebostan sahili bizim çocukların toplanma yeridir. Babam da beni sık sık mekana götürür, sosyalleşmemi ister. Her şey iyi güzel de babamın tüm toplarımı "koş, getir" diye sağa sola atmasına gıcık oluyorum. Ben öyle top mop getiremem ki... Daha doğrusu getirmem. Ağzımda sakız gibi çiğnemekten hoşlanırım.








Herkesin bi oynayış şekli var canım! Sonunda o da pes etti. Ağzıma topu tıkıp fotoğraflarımı çekiyo.

Bu burun öpülür


Öpüşmeyi çok sevmiyorum. Biraz sulu bi aktivite. Ağzımı sadece yemek yemek ve havlamak için açıyorum. Ama konu babam olunca durum değişiyo. Kafasını burnumun dibine sokarsa ben o burnu öperim arkadaş!

Her şey böyle başladı...

Barınak gönüllüsü hanımefendinin anlattığına göre, beni Pendik civarlarında dolanırken görüp barınağa getirmişler... Diğerlerine göre daha şanslıymışım... Kafeste sadece 1 hafta kalmışım... Barınakta bir haftamı doldurduğum sırada annem ve babamla tanışmışım... Hayal meyal onlara çok yüz vermediğimi hatırlıyorum. Depresyondaydım sanırım...

ama şimdi; HAYAT BANA GÜZEL YAHU! Kah annemin kucağındayım kah babamın koynunda... Oh be!